Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) Nedir?

Stephen Hawking 21 yaşındayken tedavisi bulunmayan ALS hastalığına yakalandı. Doktorlar sadece 2 sene yaşayabileceğini söylemesine rağmen o 70 yaşına kadar yaşamıştır. Bu hastalık Hawking’i genç yaşta tekerlekli sandalyeye mahkûm bıraktı. Zamanla ilerleyen hastalığı bilim adamının konuşmasına da engel oldu. Sesini kullanamayan Hawking kendisi için özel tasarlanmış tekerlekli sandalyesinin yazıları sese dönüştürebilmesi özelliğini kullanarak iletişim kurmuştur. Gelin şimdi ALS hastalığının ne olduğuna bakalım.

Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) Nedir?

Amiyotrofik lateral skleroz (ALS), gönüllü kas hareketini kontrol etmekten sorumlu sinir hücrelerini (nöronları) içeren nadir bir nörolojik hastalık grubudur. Gönüllü kaslar çiğnemek, yürümek ve konuşmak gibi hareketler üretir. Hastalık ilericidir, yani semptomlar zamanla kötüleşir. Halen, ALS için bir tedavi yoktur ve hastalığın ilerlemesini durdurmak veya tersine çevirmek için etkili bir tedavi yoktur.

ALS, yavaş yavaş bozulma (dejenerasyon) ve motor nöronların ölümünden kaynaklanan motor nöron hastalıkları olarak bilinen daha geniş bir hastalık grubuna aittir. Motor nöronlar beyinden omuriliğe ve vücuttaki kaslara kadar uzanan sinir hücreleridir. Bu motor nöronlar beyin ve gönüllü kaslar arasında hayati iletişim bağlantılarını başlatır ve sağlar. Beyindeki motor nöronlardan gelen mesajlar (üst motor nöronlar olarak adlandırılır) omurilikteki motor nöronlara ve beynin motor çekirdeklerine (alt motor nöronlar olarak adlandırılır) ve omurilik ve beyin motor çekirdeklerinden belirli bir kas veya kaslara iletilir.

ALS‘de hem üst motor nöronları hem de alt motor nöronları dejenere olur veya ölür ve kaslara mesaj göndermeyi durdurur. İşlev göremeyen kaslar yavaş yavaş zayıflar, seğirmeye başlar (fasikülasyonlar denir) ve boşa gider (atrofi). Sonunda, beyin gönüllü hareketleri başlatma ve kontrol etme yeteneğini kaybeder. ALS‘nin erken belirtileri genellikle kas güçsüzlüğü veya sertliği içerir. Yavaş yavaş gönüllü kontrol altındaki tüm kaslar etkilenir ve bireyler güçlerini ve konuşma, yemek yeme, hareket etme ve hatta nefes alma yeteneklerini kaybeder.

ALS‘li çoğu kişi, semptomların ilk ortaya çıkmasından 3 ila 5 yıl sonra solunum yetmezliğinden ölür. Bununla birlikte, ALS‘li kişilerin yaklaşık yüzde 10’u 10 yıl veya daha uzun süre hayatta kalır.

ALS Türleri Nelerdir?

En sık rastlanan ALS şekli sporadik ALS olarak adlandırılır, bu da hastalığın cinsiyet, etnik köken veya yaştan bağımsız olarak herkesi etkileyebileceği anlamına gelir; bununla birlikte en sık 40 ve 60 yaş arasındaki insanları etkiler. Diğer tip ALS’ye ailesel ALS adı verilir; bu, bir ebeveynden çocuğuna geçebildiği anlamına gelir. ALS vakalarının yaklaşık% 5 ila 10’u aileseldir.

Birinin sporadik veya ailesel ALS olmasına bakılmaksızın, hastalığı olan tüm kişilerin% 30’unun Bulbar ALS olarak adlandırılan bir formu vardır. Bulbar ALS‘in ilk evrelerinde, beyin sapının kortikobulbar bölgesindeki motor nöronlar ilk etkilenenlerdir. Bu, baş, yüz ve boyun kaslarının, vücudun diğer bölümlerindeki kaslardan önce felç olduğu anlamına gelir.

ALS Belirtileri Nelerdir?

ALS‘nin başlangıcı belirtilerin gözden kaçmasına neden olacak kadar ince olabilir, ancak bu semptomlar kademeli olarak bir doktorun ALS‘den şüphelenmesine neden olabilecek daha belirgin bir zayıflığa veya atrofiye dönüşür. Erken belirtilerin bazıları şunlardır:

ALS’den Nasıl Tanı Konur?

ALS nöroloji denen sinir hastalıkları uzmanlığını ilgilendiren bir hastalıktır. Hastalık pek çok kas ve sinir hastalığı ile karışabildiği için teşhis uzun zaman alabilir. Teşhiste manyetik rezonans görüntüleme ve elektromiyogram denen yöntemlerden, kastan parça alınarak değerlendirilmesinden ve kanın incelenmesinden yararlanılabilir. Elektromiyogram kasın etkinliğinin normal olup olmadığını gösteren bir testtir.

ALS Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Halen kesin bilinen bir tedavisi yoktur, hastalığın belirtilerine yönelik olarak tedavi ediliyor. İstenmeyen etkilerin önlenmesi, hastanın rahatlatılması ve mümkün olduğu kadar normal yaşamını sürdürmesi amaçlanıyor.

Doğrudan bu hastalığa yönelik bir ilaç bulmak için araştırmalar sürüyor. Hastalığın ilerlemesini etkileyen ilk ilaç olan riluzol 1995 yılında Amerika’da ruhsat aldı. Bu etken maddenin motor sinir harabiyetine neden olduğu düşünülen uyarıcı bir nörotransmiter olan glutamatı engellediği sanılıyor. İlacın hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı, hastanın ömrünü uzattığı, hastanın daha uzun süre iş görmesini sağladığı düşünülüyor.

ALS Hastası Ünlüler

ALS hastalığına yakalanmış birçok ünlü kişi bulunmaktadır.

Exit mobile version