
Aşk birini tutkulu, karşılıksız ve bağımlı sevme olayıdır. Normal sevgiden farklı olarak kişinin duygularını yönetememesi durumu ile ayırt edilebilir. Aşk ve sevgi hormonlarla ilgilidir.
Bir kişinin diğer bir kişiye aşık olabilmesi için ilk olarak görsel uyaranlar gereklidir. Sonrasındaysa kişisel tavırlar yer alır. Örneğin zeka, ses, kültür, konuşma üslubu, herhangi bir olay karşısında sergilediği hareketler gibi.
Aşık Olunca Neler Olur?
Aşık olabilmek için gereken diğer bir unsursa feramon denilen koku sinyalleridir. Feramon, ter bezlerinden salgılanan kokusuz, koku molekülleridir. Aşık olunca beynimizde ki korteks bölümü aktif hale gelir. Aşkı “karnımda kelebekler uçuşuyor“ diye tarif edenler ya da aşık olduğu kişiyi düşünmekten kendi alamayanlar, yemeden içmeden kesinler vs. böyle hissetmelerinin sebebi bu bölümün aktif hale gelmesidir.
Bir diğer durum hipotalamusta bulunan bölgelerin aktifleşmedir. Bu bölge aktifleştiği zaman örneğin bir annenin yavrusuna duyduğu aşk devre dışı olur.
Aşık olduğumuzda dopamin artar bu aşık olduğunuz kişiye şiddetle bağlanmanızı sağlar. Seratonin salgılanması artar, bu da aşık olunan kişiyi sürekli düşünmeye sevk eder. NGF ise sinir gelişim faktörüdür, aşık olunduğunda sinir sistemi normalleşir bu nedenle aşkın insana iyi geldiği söylenir. Bir de vazopressin vardır bu da aşık olunan kişiyi kıskanmaya sebep olur.
Aşkın yaklaşık iki buçuk üç yıl sürdüğünü söyleyen uzmanlar iki buçuk üç yıl sonrasında aşkın yerini sevginin aldığını belirtmişler. İlk evrelerde bu dört hormonun artışı görülmüştür; daha sonrasındaysa bu hormonların yerini yavaş yavaş oksitosin alır, bu da insanlar arasında sadakati ve bağlılığı sağlar.