BilimGenelMakalelerSağlık

Charles Whitman Vakası Nedir?

Google News Abone Ol

Charles Whitman Vakası

Charles  Joseph Whitman 24 Haziran 1941 tarihinde Florida’da dünyaya geldi. Erken yaşta silah kullanmayı öğrenmiş ve 18 yaşına geldiğinde denizciliğe katılmak için evden ayrıldı. Küba’nın Guantanamo Deniz Kuvvetleri Üssü‘nde bir yıldan fazla görev yaptı. Daha sonra özel bir askeri program ile Teksas Üniversitesine girdi ve 1962 yılında Kathryn Leissner ile evlendi. Denizciliğe geri dönen Whitman onurlu bir şekilde görevini tamamladıktan sonra ilk olarak Teksas Üniversitesi makine mühendisliğine geri döndü, daha sonra ise mimarlığa geçiş yaptı.

Charles Whitman 138 IQ ya sahip ve başarılı bir öğrenciydi. Üstelik çevresi tarafından da sevilen bir kişiydi.

1966 yılında Charles Whitman’ın şiddetli baş ağrıları başlamış, bununla birlikte  psikolojik endişeleri sebebi ile terapi almaya başlamıştı, fakat terapiye devam etmedi.

İşlediği Suçlar

31 Temmuz 1966 yılında Whitman babasından ayrılan ve kendisine yakın oturan annesinin evine gitti. Annesinin çok acı çektiğini düşünüyordu ve acılarına son vermek için annesini öldürdü, bedenin yanına bir not bıraktı. ‘’ Gerçekten üzülüyorum, acılarını hafifletmek için görebildiğim tek yol buydu, ancak bunun en iyisi olduğunu düşünüyorum.’’

Annesini öldürdükten sonra evine giden Whitman  eşi Kathryn’in uyumasını bekledi. Eşi uyuduktan sonra onu uykusunda öldürdü ve bir not daha bıraktı. ‘’ Onu gerçekten çok seviyorum… Bunu yapmak için herhangi bir mantıklı sebep bulamıyorum.’’

Ve 1 Ağustos 1966. Charles Whitman cephanesi ile birlikte Teksas Üniversitesi Kulesine girdi ve girişte iki görevliyi öldürdü. Kuleye çıktıktan sonra etrafa rastgele ateş açmaya başladı, ilk öldürdüğü kişi hamile olmak üzere toplamda 14 kişiyi öldürdü ve 30 kişiyi yaraladı. Whitman polisler tarafından vurularak etkisiz hale getirildi.

Charles Whitman Notları ve Otopsisi

Whitman öldükten sonra beyninin incelenmesini istediği bir not bırakmıştı geriye. Bunun yanında bir kaç notu daha vardı Whitman’ın.

“Kendimi şu günlerde tam olarak anlayamıyorum. Aklı başında ve zeki bir genç olarak tanınmaktayım. Ama son zamanlarda (ne zaman başladığını hatırlayamıyorum) birçok sıra dışı ve mantık­sız düşüncenin kurbanı olmuş durumdayım.”

Karım Kathy’yi bu gece öldürmeye, ancak üzerinde çok uzun süre düşündükten sonra karar verdim. … Onu çok seviyorum, ayrıca her erkeğin düşlediği türden, çok iyi bir eş de oldu bana. Bunu yapmama neden olacak mantıklı hiçbir neden gelmiyor aklıma.”

“Bir keresinde bir doktorla iki saat kadar konuşup, ona çok güçlü biçimde hissettiğim şiddet duygusunun altında ezildiği­mi anlatmaya çalıştım. O seanstan sonra doktor’u bir daha görmedim. O zamandan beri bu zihinsel çalkantıyla tek başı­ma mücadele etmekteyim ve görünen o ki, hiçbir yararı yok.”

Otopsisi sonrasında Whitman’ın beyninde bir tümör olduğu ortaya çıktı. Beyninde bulunan Gliyoblastom tümör, talamusun alt kısmından çıkıp hipotalamusa uzanıyor ve amigdalayı sıkıştırıyor. Amigdala, korku ve saldırganlık merkezi olmak üzere, duygu mekanizmasının düzenlenmesinden sorumludur.

1800’lü yılların sonlarında, araştırmacılar amigdalanın hasar görmesi sonucu duygusal ve toplumsal rahatsızlıklar yaşandığını keşfetmişti zaten. 1930’lu yıllarda Heinrich Klüver ve Paul Bucy adındaki biyologlar, amigdalası zarar gören maymunlarda kararsızlık, duygusal körelme, aşırı tepki gibi bir çok belirtinin ortaya çıktığını, yine amigdalası zarar gören anne maymunların annelik davranışlarının bozulduğunu, yavru ihmali ve fiziksel tacizde bulunduğunu gözlemlemişlerdi.

Peki Whitman’ın 30 yaralı ve 16 kurbanının sebebi amigdalasını sıkıştıran bu tümör olabilir miydi? Bilim insanları bu konuda ikiye ayrıldı. Bir kısım bu kötü davranışlarının sebebinin tümör olabileceğini düşünürken, diğer kısım ise bunun ile hiç bir alakası olmadığını düşünmektedir.

Charles Whitman’ım kendi kaleminden notlarını okumak için tıklayınız.

Ya sizce katil Whitman mı yoksa beynindeki tümör mü?

Gizem Tutkun

Merhaba, ben Gizem. İstanbul'da yaşıyorum, Üsküdar Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde tam burslu olarak okuyorum. Öğrenmek için öğretmenin iyi bir adım olduğunu düşünüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir