![](https://bilimvetekno.com/wp-content/uploads/2020/12/42-780x470.jpg)
Geçtiğimiz günlerde Elon Musk‘ın kurucusu olduğu SpaceX şirketinin Starship SN8 uzay aracının test uçuşunu izledik. Araç her ne kadar iniş esnasında patlasa da topladığı veriler sayesinde başarılı bir görev yapmış oldu. Musk, twitter hesabından bu aracın bir fotoğrafını paylaştı.
Life, the Universe and Everything pic.twitter.com/1ZCzInfc4u
— Elon Musk (@elonmusk) December 10, 2020
3’lü motorun üzerinde 42 sayısının yazdığını ve Musk’ın da bu sayıyı kırmızı dikdörtgen içine alarak Türkçe karşılığı ‘hayat, evren ve her şey’ yazarak paylaştığını görüyoruz. Ayrıca Musk, Mars‘a göndermeyi planladığı ve üzerinde çalıştığı uzay aracında tam 42 tane motor olmasını planlıyor. Musk sadece SpaceX’te değil CEO’su olduğu Tesla arabalarında da bu sayıya yer vermiş. Arabanın ismini 42 yaptığınızda araba bu ismi ‘Life, the Universe and Everything’ yapar.
42 Sayısının Karşımıza Çıktığı Bazı Yerler
Bu sayıya önem veren tek kişi Musk değil. Coldplay’in 42 adında bir şarkısı var. Popüler bilim kurgu dizisi Doctor Who’nun 3. sezon 7. bölümüne 42 ismi verilmiş. CERN laboratuvarlarında 42 numaralı ofis binası vardır. Google‘ın ilk binasının adı 42’dir. SETI‘nin California’da yer alan Allen Teleskopları tam 42 tanedir. X Files’ın ana karakteri ilk bölümde 42 numaralı dairede yaşamaktadır. Peki bu sayı neden kültürün bir parçası haline geldi?
Sayının Çıkış Noktası
Bilim kurgu ve komediyi ilk defa bir eserde birleştiren yazar Douglas Adams‘ın Otostopçu’nun Galaksi Rehberi adlı bir kitabının bir kısmında bu konuyla ilgili bir yazı vardır ve bu konunun bu kadar mitleşmesi de bu kitap sayesinde olmuştur. Kitapta bu konu şöyle geçer:
Evrenin bir köşesinde bizden milyonlarca yıl önce yaşamış süper zeki varlıklar vardır. Bu varlıklar kendi aralarında tartışıp hayatın anlamını bulamayınca aralarından en zeki 2 kişiyi görevlendirip hayatın anlamını hesaplayabilecek bir bilgisayar yapmalarını ister. Derin Düşünce adlı bu bilgisayar tamamlanınca bilgisayarın yanına gelir ve o soruyu sorarlar: ”Hayatın, evrenin ve her şeyin cevabı nedir?” Derin Düşünce ise ”Bir süre düşünmek zorundayım. 7,5 milyon yıl sonra tekrar gelin.” der. Aradan 7,5 milyon yıl ve nesiller geçmesine rağmen bunu unutmayan halk süre dolunca bilgisayarın yanına gider ve tekrar sorarlar. Derin Düşünce ise şöyle der; ”İstediğiniz cevap bende var. Ama pek hoşunuza gitmeyecek. Nihai sorunun cevabı: 42.
Elon Musk, çocukluğunda ve gençliğinde çok fazla kitap okuduğunu söyler ve Otostopçu’nun Galaksi Rehberi kitabının kendisini en çok etkileyen bilim kurgu romanı olduğunu söyler. Musk’ın bu sayıyı önemsemesinin sebebi de bu kitaptır.
Cevap Neden 42
İşte bu mitin doğma hikayesi budur ve Adams’a ”Neden 42?” diye sorulmasına rağmen yıllarca bu soruya cevap vermez ve insanlar da acaba neden diye düşünerek sebebini bulmaya çalışırlar.
Işık ancak 42 derece ile yansırsa gökkuşağı olur. Işığın protonun çapı kadar bir mesafeyi geçmesi için gereken süre 10 üzeri -42 saniye. Matbaada basılan ilk kitap olan Gutenberg İncil’i 42 satırdan oluşuyor. Kabalistik fikir sisteminde Tanrı’nın isminin 42 harften oluştuğu düşünülüyor. Pi sayısının 242.422 basamağından sonraki 8 sayı 42424242 şeklinde. Hücrede gerekli olan protein molekülü sayısı 42 tane. Mısır mitolojisinde ölen kişilere 42 soru sorulduğuna inanılıyor. Japonca’da 42, ölüm demek. 2 üzeri 4 ve 4 üzeri 2 birbirine eşittir ve bunu sağlayan sadece 2 sayı vardır:24 ve 42. İnsanlar 42’nin neden cevap olduğunu bulmaya çalışırlarken bunlara benzer bir sürü şey bulmuşlar.
Adams, ölümünden 1 yıl önce bir programda neden 42 yazdığının cevabını sonunda vermiş. Ne yazsam acaba diye düşünüyormuş. Kısa, akılda kalıcı ama etkili bir cevap olmalıymış. Yani bir sayı olmalıymış. Otururken bahçesine doğru bakmış ve demiş ki, 42 olsun. Birden gelmiş aklına.
Tabi ki yıllardır 42’ye anlamlar yükleyen okurlar için bu, kötü bir cevap. İnsanlar soruya cevap bulmaya o kadar odaklandılar ki, soruyu önemsemediler bile. Kitapta, cevap karşısında hayal kırıklığı yaşayan halka Derin Düşünce bizim de bu durumumuzu açıklayan aynen şu cevabı vermiş: ”Dürüst olmak gerekirse sorun, sizin tam olarak neyi sorduğunuzu hiçbir zaman bilememeniz.”