İnterferon Nedir?

Birçok virüs çeşidi vardır ve bilinen tüm virüsler hayatlarının devamlılığı için bir konak hücreye ihtiyaç duyarlar. Bazı virüsler hücreleri enfekte ederek ağır zararlar verebilir. Bazı virüslerde sayısını artırıp hücreye zarar vermeden hücreden ayrılırlar. Peki bu virüsler hücreyi enfekte ettiklerinde hücre kendini korumak için ne gibi değişikliğe uğramaktadır? Birçok savunma mekanizmasının olduğunu biliyoruz bunlardan biri de interferonlar yardımıyla gerçekleşir. Gelin simdi interferonların hücreleri nasıl koruduğuna bakalım.

İnterferon Nedir?

İnterferonlar (IFN’ler), virüsler, bakteriler, parazitler ve ayrıca tümör hücrelerinin varlığına tepki olarak konakçı hücreler tarafından üretilen ve salgılanan bir grup sinyal proteinleridir. İnterferonlar, glikoprotein yapısında olan maddelerdir ve virüsle karşılaşan her türlü canlı hücre tarafından sentezlenebilirler. İnterferonları ilk kez 1957’de Alick Isaacs ve Jean Lindenmann bulmuşlardır. 1960’lı yıllarda ise hücre kültürlerinde üretilen interferonlar ile yürütülen araştırmalarda bu maddelerin laboratuvar hayvanlarında kanserin oluşumunu önlediği ve kanserin gelişmesini engellediği bulunmuştur.

İnterferonlar günümüzde de özellikle kanser tedavisinde dikkatleri yeniden üzerine çekmiştir. İnterferonların en önemli etkileri, virüslerin çoğalmasını önlemesidir. Virüsler vücuda girdikten 12-48 saat sonra çoğalarak en yüksek sayıya ulaşırlar. Bu sayı artışından sonra virüsler tarafından enfekte olan konak hücreler interferon üretmeye başlarlar ve virüslerin çoğalmasını engellenerek virüslerin sayı artışı interferonlar tarafından durdurulur. Her canlı kendisine özgü interferon üretmektedir.

İnterferon Çeşitleri

  1. Alfa (α)
  2. Beta (β)
  3. Gama (γ)

Bu üç interferon tipinden hangisinin üretileceğini, interferon üreten hücre ile interferon üretimini uyaran virüs tipi belirler. Alfa (α) ve gama (γ) interferonları lenfositler tarafından üretilirken, beta (β) interferonları vücut hücrelerinin çoğu tarafından üretilebilir.

İnterferonların Yapısı ve İşlevi

İnterferonlar, hücrelerin içindeki sinyali başlatmak için bir reseptörün iki kopyasını bir araya getirir. İnterferon gama bir dimerik proteindir ve yoğun şekilde iç içe geçen iki özdeş zincirden oluşur. Reseptörünün iki kopyası IFN gamanın her iki tarafına da bağlanır. İnterferon alfa ise bir zincirden oluşan monomeriktir ve iki farklı reseptör zinciri, proteinin farklı kısımlarına bağlanır.

Alfa interferonları bağışıklık işlevini değiştirebilir ve gama interferon savunmada rol oynar. Anormal büyümeyi kontrol eder ve normal hücresel büyüme seviyelerinin günlük bakımında destekleyici roller üstlenirler. Hücredeki mesajlar incedir ve hücreden hücreye geçen birçok mesajla birleştirildiğinde farklı sonuçlar doğurur. Bu farklı sonuçlar yüzünden hastalıklar için uygulanacak tedavide interferon kullanımını zorlaştırmaktadır. İnsülin gibi bilinen hormonlar basit, doğrudan etkilere sahiptir, bu yüzden insülin replasman tedavisinde etkilidir. İnsülin hakkında bilgi edinmek için buradaki makalemizi okuyabilirsiniz. >> www.bilimvetekno.com/insulin-nasil-uretilir

Bununla birlikte, interferon tedavisi ile gönderilen yapay mesajlar yanlış okunabilir ve istenmeyen yan etkilere neden olabilir. Ancak, özel durumlarda, interferon, bağışıklık sistemini kıllı hücre lösemi hücrelerini tahrip etmeye yönlendiren veya bir Kaposi sarkomasını besleyen kan damarlarının büyümesini önleyen doğru talimatlar gönderebilir.

İnterferon
İnterferon

İnterferonların Tedavi Amaçlı Kullanıldığı Hastalıklar

İnterferonların Yan Etkileri Nelerdir?

Bu yan etkiler hücrede interferonlar üretilmeye başladığında hücrenin verdiği tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Yan etkiler hafif olduğu gibi ağır atlatılan yan etkilerde vardır.

Hepatit C Tedavisinde İnterferon Kullanımı

Daha önce hepatit C hastaları üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, interferon alan ve almayan hastalar kıyaslandığında anksiyete ve depresyon düzeyleri arasında farklılık olduğu tespit edilmiş. İlginç bir şekilde, tedavide interferon kullanılan grubun interferon tedavisi görmeyen gruba göre anksiyete ve depresyon düzeylerinde istatistiksel olarak önemli ölçüde bir artış gözlenmiştir. Aynı araştırmanın sonucuna göre, hepatit C tedavisinde interferon tedavisi gören hastaların, dikkat etmesi ve psikiyatrik belirti görünmesi durumunda, uzmanlara danışılması gerekli durumlarda ise tedaviye başlanması önerilmektedir (Yumru, 2006). Anksiyete bozukluğu ve belirtileri hakkında bilgi edinmek için buradaki yazımızı okuyabilirsiniz. >> www.bilimvetekno.com/anksiyete-bozuklugu-ve-belirtileri

Kaynak ve İleri Okuma:

Exit mobile version