
Korku, bir tehlikenin veya beynimizin bize kurguladığı bir düşüncenin yarattığı kaygı hissidir. Olayın içeriğinde tehlike olduğu için korku reaksiyonu verilir. Beynimizde bulunan amigdala denilen bölümün uyarılmasıyla salgılanan kimyasallarla oluşur.
Korku duygusunu hissetmeye çok küçük yaşlarda başlarız. Örneğin annemizin bize bir şeyleri yaptırmaya çalışırken söylediği “susmazsan şu gelir, yemezsen şöyle olur” gibi tabirleri bizde korku duygusunun ilk filizlenmeye başladığı zamanlardır. Daha sonrasındaysa yaş ilerledikçe korku boyutu ve genişliği de artar.
Korku Duygusu
Korku duygusu yaşanmaya başlandığında ilk olarak irkiliriz, omuzlarımız kasılır. Yüzümüzün rengi beyazlaşır, devamında soğuk soğuk terleriz. Beynimiz elektrik sinyalleri ve kimyasallardan oluşan nöro iletken denilen karmaşık bir bileşenle çalışır. Korku nedeniyle harekete geçen sistem, beyinciğe otonom sinir sistemini devreye sokmasını bildirir ve nöro iletkenler harekete geçer. Hipotalamus, hipofiz bezine hormon salgılaması bildirir. Böbreküstü salgı bezleriyle salgılanan adrenalin vücuda sinyal gönderir.
Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanmasının artmasıyla noradrenalin salgılanarak sakinleşmeyi sağlar. Kan damarları genişler, kalp atışı hızlanır, göz bebekleri büyür ve kan şekeri yükselir.