Tarihçesi
Bolivya ve Peru’da yabani sarı renkli bir domates türü bulunmuş ve sonra Meksika’da yetiştirilip, Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfinden sonra Avrupa’ya gemilerle gönderilmiştir. İtalyanlar sarı renginden ötürü onu altın elma olarak adlandırdı, ama çok geçmeden kırmızı türleri ortaya çıktı. . Ama pek çok insan zehirli olduğuna inanarak yemeyi reddetti, ta ki 1900’e kadar. Uzun zaman önce, pek çok Avrupalı için aşk elmasıydı, çünkü insanları romantik yaptığına inanılıyordu. Domates adı İspanyolca tomateden, gelmektedir, bu isim de Nahuatl dilinde tomatotldan alınmıştır.
İçeriği ve Faydaları
Yemeklerde ve salatalarda olmak üzere sık olarak tükettiğimiz orta boy bir domates ortalama 22 kaloridir. Yaklaşık 1 gram protein bulunur ve neredeyse hiç yağ içermez. A ve C Vitaminleri bolca bulunur. Ayrıca beta-karoten içerikli olması domatesi kalp-damar sağlığını korumada ve kanseri önlemede oldukça önemli bir yerde tutar.
Domateste bir anti-oksidan olan likopen bulunmaktadır. Anti-oksidanlar da vücudumuzdaki serbest radikalleri oksitleyerek kansere karşı koruyucu görev görürler. İnsan vücudunun üretemediği bu anti-oksidan(likopen) domateste %85 oranında bulunur. Ek olarak domatese kırmızı rengini verir. Güçlü anti-oksidan özelliği yaşlanmayı geciktirmede görev alır.
Domates ayrıca potasyum ve folik asit yönünden de zengindir. Kandaki kolesterolü düşürmede yardımcıdır. Yüksek lif içerikli olduğundan tokluk hissi verir, sindirim sistemini destekler ve kan şekerini de korumaya yardımcı olur. İçerdiği C Vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Yine anti-oksidanlar sayesinde depresyonla mücadeleye de yardımcı olur. Son olarak da deri için faydalıdır. Zararlı güneş ışınlarına karşı korur. Akne, sivilce ve siyah noktalar için de kullanılabilir.
Yemeklerde sıklıkla kullandığımız domatesin faydalarını bilerek daha da bilinçli tüketmemiz halinde, bu yararlı besin vücudumuzdaki faydalarını daha da arttırır hale gelecektir.
