
Metabolizma
Vücuda alınan besinlerin, ilaçların çeşitli diğer maddelerin vücutta fizyolojik olarak var olan enzimler vasıtasıyla yakılma sürecine denir. Metabolizma, gün içerisinde tükettiğimiz gıdaların ve yapmış olduğumuz hareketlerin etkisiyle hızlı veya yavaş çalışmaktadır. Bazal Metabolizma ise; vücudun istirahat halinde iken ne kadar enerji yaktığıdır. Bu total, vücudun yaklaşık olarak metabolizma hızının %60’ına denk gelmektedir.
İlaç bazında metabolizmayı ele alacak olursak ilaçlar metabolize olduklarında etkili hale gelebilirler, etkisiz olabilirler veya daha az etkili metabolitlerine dönüşebilirler. Eğer metabolize olacak olan ilaç bir prodrog yani bir ön ilaç ise vücuda girip metabolize olduktan sonra daha etkili hale gelirler. İlaçların metabolize olması yani biyotransformasyonundan sorumlu majör organımız karaciğerlerimizdir. Karaciğerlerimizde bu biyotransformasyondan sorumlu birincil enzimlerimiz mikozomal enzimlerimizdir. Bu mikozomal enzimler ise Sitokrom P450 Enzim sisteminde bulunan CYP450 enzimleridir. Bu enzim grubunun çok çeşitli alt tipleri ve bu alt tiplerinin de farklı birçok işlevi bulunmaktadır. Karaciğerimizde gerçekleşen bu biyotransformasyın reaksiyonları FAZ-1 ve FAZ-2 reaksiyonları ile sağlanır. FAZ-1 reaksiyonları genel olarak oksidasyon, redüksiyon ve kopmayken FAZ-2 reaksiyonları ise konjugasyon reaksiyonlarıdır. Burada FAZ-1 reaksiyonlarından olan oksidasyondan sorumlu enzimimiz sitokrom P450 enzim kompleksindeki CYP450 enzimleridir. Bu enzimler aktif bağlama bölgelerindeki ‘’Fe’’ iyonu ile oksidasyonu sağlarlar. Redüksiyon ise NADPH, FAD ve diğer flavintler yardımıyla gerçekleşir. Kopma işlemi ise ilaç molekülünden bir grubun ayrılması veya molekülün bir daha küçük moleküllere ayrılmasıdır. FAZ-2 reaksiyonları ise mikozomal olmayan enzimlerle yapılır. Peki, metabolizma hızımızı bu enzimler nasıl etkiler ve ilaç dozumuzla bunun nasıl bir ilişkisi vardır?
Normal koşullarda genel olarak baktığımızda Türk toplumundaki bireylerin %70’i yavaş metabolizör bireylerdir. Ve yavaş metabolizör bir bireye ilaç dozunun ayarlanması yapılırken metabolizma hızının da normal koşullar altında hesaba katılması gerekmektedir. Bunun sebebini bir örnekle açıklayacak olursak, örneğin yavaş metabolizör bir bireye 3*1(yani günde 3 kez her seferde 1 doz) olacak şekilde bir ilaç reçete edildi. Bireyimizde yavaş metabolizör bir birey, bu durumda verilen ilaç bireyin metabolizmadan sorumlu enzimleri yavaş çalıştığı için, daha uzun sürede metabolize olacak ve daha aldığımız bir doz ilaç vücuttan atılmadan diğer dozu almış olacağız. Bu da ilacın kararlı durum konsantrasyonunun bozulmasına yani gereksiz yere vücuda ilaç yüklemesi yapılmasına sebep olmaktadır. Ki bu da ilerleyen safhalarda ilaçların istenmeyen yan etkileri hatta zehirlenmeleri ve karaciğer yorulmasını, böbreklerimizin yeterli düzeyde çalışmamasını ve ilerleyen safhalarda ölümleri de beraberinde getirebilmektedir. Bu durumda en basit uygulama ve öneri olarak yavaş metabolizör bir bireye ilaç verileceği zaman 2*1(yani günde 2 defa 1 doz) seklinde bir uygulama yapılabilir. Bu teorikte dozun düşürülmesi demek değildir. Bu ihtiyaç kadar dozun metabolizmaya göre verilmesidir. Eğer bireye 3*1 yerine 2*1 şeklinde bir dozlama yapılamıyorsa bu durumda tek seferde verilen dozun düşürülmesi önerilir. Örneğin tek seferde 1 ölçek yerine gerekli hesaplamalar yapılıp aynı etkiyi sağlayabilecek metabolizma hızımızı da baz alarak 1 ölçekten daha az ilaç verilmesi önerilir veya yukarıda da bahsettiğim gibi bireye aynı ölçekte yani tek seferde alınan ilaç miktarı sabit tutularak gün içindeki doz veriliş sıklığı yani ilacın intervali düşürülür.
Pekâlâ, yavaş metabolizör bir bireye prodrog yani ön ilaç verirsek; (prodrog, ön ilaç; vücuda verildikten sonra çeşitli işlem basamaklarına uğradıktan sonra aktifleşen yani etkisini gösterebilecek kıvama gelebilen ilaçlara denir.) prodrog aktif hale dönüşemediğinden farmakolojik etkiyi gösteremez ya da etkisi geç başlar. Bunu önlemek içinse ya enzimlerin doygunluğa ulaşması sağlanır ya da ilaç konsantrasyonu arttırılır.
Hızlı metabolizör bireylerde ise bu olay tam ters şeklindedir. Bu nedenle yavaş metabolizör bireyler için uygulanan aşamalar onlarda tam zıddı şeklinde uygulanması gerekir.