GenelMakaleler

Ölüme Mahkum Edilenler: Struma

Google News Abone Ol

İkinci dünya savaşında Almanya tarafından yapılan soykırımlar, Avrupadaki Yahudilerin ülkelerini terketmek zorunda kalmalarına sebep olmuştu. Romaya’da 4 bin Yahudi’nin de katledilmesi bardağı dolduran son damla olunca derhal avrupayı terk etmeyi düşündüler ama nereye?

İstikamet Filistin

O dönemde gidilebilecek tek yerin İngiltere sömürgesindeki Filistin olduğuna karar verdiler. Ceplerindeki son parayı da insan tacirlerlerine veren  yüzlerce Yahudi, kendilerine anlatıldığı gibi olmayan, tek tuvaletli, normalde hayvan ve kömür taşımacılığı için kullanılan ahıra döndürülmüş kamaralı, 1867 yılı yapımlı STRUMA isimli gemiye bindirildiler.

Struma Faciasına Son 73 Gün

Motorları sağlam olmayan gemi 12 Aralık 1941 de Romanya’dan ayrıldı. 15 Aralık 1941 de Türkiye’ye gelene kadar 2 kez arızalandı. İstanbul’da  Sarayburnu açıklarına demir attı. Motorun silindiri çatlaktı. O dönem de motoru tamir edebilecek imkan yoktu.

Almanya’dan gelen ”gemide salgın hastalık var ülkenize sokmayın” çağrısı sebebiyle yolcular İstanbul’a inemedi. İngiltere’de ”çok sayıda Yahudi’nin Filistin’e gelmesinin sakıncalı olacağını” düşündüğü için yolculuğun devamına izin vermedi. Romanya’da geminin geri dönmesi halinde ülkeye kabul edilmeyeceğini açıkladı. Yani anlayacağımız 769 İnsan Türkiye karasularında o kara kışta ortada kalakaldı.

Ayrıcalıklılar

Vehbi Koç’un dönemin başbakanından ricası üzerine Standard Oil Company Of New York petrol şirketinin Romanya müdürü Martin Segal, eşi ve oğluyla birlikte gemiden alındı ve bir sağlık kuruluşunda tedavi edildi. Onların yanı sıra gemide bulunan hamile bir kadının da karaya ulaşmasına izin verdiler.

Dönemin Şahitlerinden

2016 yılında vefat eden o dönemi hatırlayan İshak Alaton ”Ben bunları haftanın en az 3-4 gecesi gördüm. Çünkü okuldan sonra akşamları babamla beraber çıkardık oraya giderdim. Kamyonlarla çuval çuval ekmek çıkarılırdı sıcak sıcak. 770 kişiye her akşam nevale yiyecek gönderiliyordu. Geminin motoru söküldü. Haliçteki bir tamiraneye götürüldü fakat tamir edilemedi. Çünkü silindiri çatlaktı ve o çatlağı da giderecek bir imkan da o zamanlar yoktu. Yani motorsuz bir gemi orda 70 gün duruyor. Nihayet bir gece Ankara’dan bir emir geliyor. Neden o gece o emir geldi kimse anlamadı ama o emir geldi Ankara’dan, diyorlar ki; Bu teknenin zincirini çözün demirin aldırın ve bunu Türk sularının dışına götürün, bırakın. Bu emri Ankara’ya verdirteni çoktan beri merak ederim.” cümlelerini kurmuştur.

Struma’da Acı Gün

Türk hükümeti tarafından Şile açıklarına çektirilen Struma, SSCB’nin attığı torpido ile 24 Şubat 1942 tarihinde battı. 103’ü çocuk 768 kişi öldü. Patlamadan tahta bir kirişe tutunarak kurtulan David Stoliar ve Ivanof Dikof sabaha kadar birbirlerini tokatlayarak donmamaya çalıştılar fakat Dikof suya düşerek ölünce umutları tükenen Stoliar cebindeki çakıyla bileklerini kesmeye kalktı. Soğuktan parmakları donduğu için yapamadı. İlerleyen saatlerde Türk kurtarma ekibi tarafından bulundu.

Refik Saydam’dan Açıklama

Refik Saydam; “Biz bu hususta elimizden gelen her şeyi yaptık. Maddî, manevî en ufak mesuliyetimiz yoktur. Türkiye, başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlara meclâ olamaz. Türkiye, başkaları tarafından arzu edilmeyen inanlar için vatan hizmeti göremez. Bizim tuttuğumuz yol budur. Kendilerini bu sebepten İstanbul’da alıkoyamadık.” cümlelerini kullandı.

Bu acı olayı anlatan Zülfü Livaneli’nin Serenad adlı romanı, gemide bulunan Nadia ve eşi Maximillan’ın yürek burkan hikayesini anlatıyor. Ben de bu kitaptan okuyarak bu olayı öğrendim araştırdım. Sizlerin de bu olayı merak edebileceğinizi düşündüğümden konuyu anlatma ihtiyacı duydum. Din, dil, ırk ayrımı yapılmadan kısacık ömrümüzü mutlu mesut yaşayıp gitmemiz dileğiyle.

Sibel Sevim

Merhaba ben Sibel SEVİM. Sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü mezunuyum . halen de özel bir sağlık kuruluşunda hemşire olarak görevime devam etmekteyim . Avrasya üniversitesi anestezi bölümünü kazandım ama bölümün atamaları oldukça az olduğundan hevesle yazdığım bölümü son dakika dondurmaya karar verdim . Bu yıl da tekrar sınava girdiğimde KTÜ tıbbi görüntüleme bölümüne yerleştim. gerçi bu bölümde de çok fazla atama gerçekleşmese de şu an bulunduğum meslekten bir tık daha rahat olduğu için bu bölümü okumaya karar verdim. okumayı araştırmayı seviyorum. 1 yıldır içinde bulunduğum mesleğimden farklı olarak bir hobiyle uğraşmak istediğim için bu mecradayım. umarım paylaşacağım yazılar ilginizi çeker de öğrendiklerimi size de aktarmış olurum :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir