
Su Ayısı (Tardigrada)
Su ayılarının bilimsel adı, tardigradadır. 4 çift olmak üzere toplamda 8 adet kısa bacağa sahiptir. Omurgasız hayvanlar şubesinde bulunan bu canlılar, genelde tatlı sularda yaşamaktadır. Boyları ortalama olarak 0.5 ila 1.2 milimetre kadar olup, ilk kez 1773 yılında keşfedilmiştir ve şuanda yüzlerce türünün olduğu bilinmektedir. Boylarının bu denli küçük olması, onların mikroskobik canlılar olarak tanımlanmasının sebebi olmuştur.
Biraz önce de bahsettiğimiz gibi, tatlı sularda yaşamakla beraber nemli ortamları da sevdikleri düşünülmektedir. Vücutları silindir şeklinde olup, karın tarafları düzdür. Başları olarak belirtilen yer ise koni şeklinde olup, tam olarak bir başa sahip oldukları kabul edilmez. Solunum organları bulunmayan bu canlılar ayrı eşeyli olarak bilinirler. Yani, bu türün de erkek ve dişileri bulunmaktadır.
Gelelim en can alıcı özelliklerine; evet, can alıcı bir özellikleri var bu canlıların. Hatta bu canlılar için, Guinness Rekorlar Kitabı’nda, en dayanıklı canlılar diye bir kategori olaydı, tartışmasız bu canlılar o kategoride 1.’liğe aday olarak gösterilir ve kazanırdı. Çünkü dünyamızda bilinen, yani keşfi yapılmış en dayanıklı canlılardır tardigradalar.
Tardigradaların Özellikleri
Yüksek adaptasyon becerileri sayesinde, suda yaşayan tardigradalar, toprakta da yaşayabilirler. 10 yıl kadar uzun bir süre susuzluğa dayanabilirler. Ancak bu durum uzayda yaşayabildikleri gerçeğinin yanında hiç bir şey gibi kalıyor. “Neee?” dediğinizi duyar gibiyim sanki. Evet, yanlış anlamadınız. Tardigradalar uzayda hiç bir korunma olmaksızın yaşayabilen, dünya üzerindeki tek canlıdır. Uzayın sert koşullarına dayanabilir. Örneğin; mutlak sıfır dediğimiz 0 kelvin yani -273 celcius sıcaklığa kadar dayanabilir veya +151 celcius derecede hayatta kalabilirler. Radyasyondan ise büyük ölçüde etkilenmezler. Radyasyon hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, “Radyasyon Nedir? Etkileri Nelerdir?” adlı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Bu canlılar, 2007 yılının eylül ayında Avrupa Uzay Ajansı’nın Foton-M3 isimli uzay aracı ile, uzaya gönderilmiştir. Uzayın sert koşullarına maruz bırakılan tardigradaların, büyük çoğunluğunun radyasyona, sıcağa veya oksijensiz vakumlu ortama dayanıklı olduğu görülmüştür. Büyük bir çoğunluğunun ise, uzayda mor ötesi ışınlara maruz kaldığı halde üremeye devam ettikleri görülmüştür. Uzay hakkında ve bir astronotun uzayda maruz kaldığı durumlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için, “Bir Astronotun Uzay Hayatı Nasıldır?“ adlı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Su ayıları olarak bilinen tardigradaların, birçok hayvanın dayanacağı radyasyon değerlerinin yaklaşık 1000 katına kadar dayanabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte yapılan deneylerle, uzay gibi aşırı vakum ortamının olduğu ortamlarda da hayatta kalabileceği görülmüştür. Bununla benzer şekilde, dünyamızdaki atmosferik basıncın 1200 katına dayanabileceği ile beraber bazı türleri için bu değerin 6000 katına kadar çıkabileceği söylenmektedir. Bu basınç, dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru‘nda oluşan basıncın yaklaşık 6 katına eşittir. Bu canlıların böyle ağır şartlara “Cryptobiosis” adı verilen, yarı aktif bir evreye geçerek dayandıkları söylenmektedir. Tardigradaların biraz önce de belirtiğimiz gibi solunun organları yoktur. Bununla birlikte, boşaltım ve dolaşım organları da bulunmamaktadır. Ayrı eşeyli olan bu canlılar, omurgasızdır.
Su ayısı hakkında bilmediğim ne kadar şey varmış sorusu yerine su ayısı hakkında neler bilmiyor muşum sorusunu sormalıyım bu yazıyı okuduktan sonra 🙂 Neler var Allahım ….
Anlamadım